Sezgin Kaşıkçı'nın yazısı.

30 Eylül - 9 Ekim tarihleri arasında Çekya’nın Ostrava kentinde düzenlenen Genç Kadınlar Avrupa Boks Şampiyonası’nda +80 kiloda mücadele eden Trabzonsporlu sporcu Havvanur Kethüda, finalde Ukraynalı rakibi Olena Chernokolenko’yu mağlup ederek altın madalya kazandı ve memleketi Trabzon’a büyük bir gururla döndü.

Ancak normal olmayan bir şey var…
Trabzon’un sayısız başarılı sporcusu var ama iş onları karşılamaya gelince şehirde tam bir karmaşa, sıfır düzen!

Ne şehirde bir Vali, ne  Büyükşehir Belediye Başkanı ne de Trabzonspor Başkanı ortada. Şampiyon bir sporcu kente dönüyor ama Trabzon’da yaşayan vatandaşlar bile bu gururu paylaşamıyor.

Havvanur Kethüda, altın madalyasıyla Trabzon Havalimanı’na geldiğinde olanlar tam bir organizasyon faciasıydı!
Bir Trabzonspor yetkilisi çiçek veriyor, sonra o çiçek alınıyor. Ardından Boks Federasyonu yetkilileri başka bir çiçek veriyor, sonra Gençlik ve Spor temsilcileri… En sonunda ailesi…
Bu ne rezalet!
Yoldan gelmiş, yorgun bir milli sporcuya yapılan bu karışıklık resmen işkence!

Oysa yapılması gereken belliydi.
Şehrin Valisi ya da Büyükşehir Belediye Başkanı öncülüğünde, daha önceden duyurusu yapılmış görkemli bir karşılama organizasyonu düzenlenmeliydi.
Ama nerede…
Orada sadece Araklı Belediye Başkanı Dr. Coşkun Çebi vardı.
Bu tablo, Trabzon adına utanç vericiydi.
Ailesi ve  sevenleri olmasa ortada kimse olmayacaktı.

Altın madalya kazanmış bir milli sporcu şehre dönüyor, ama şehirden ses yok.
“Sabah erken geldi”, “Geç saatte indi” bahaneleriyle geçiştirilecek bir durum değil bu!
Bu şehri temsil eden, İstiklal Marşı’nı tüm dünyaya dinleten bir sporcunun gelişiyle Trabzon yerinden oynamalıydı!

Ama Trabzon yine sınıfta kaldı.
Bir otobüs süsleyip üç-beş kişiyle şampiyonu Araklı’ya göndermekle iş bitmiyor.
Havvanur kardeşimiz sadece madalya kazanmadı, final sonrası oynadığı kolbastıyla Trabzon’un kültürünü Avrupa sahnesine taşıdı.
Bu şehrin adını bir kez daha yüceltti.

Ama şehir, bu gururu kutlamayı bile beceremedi.
Teşekkürler Şampiyon!
Sen işini yaptın, hem de en güzel şekilde…
Şimdi sıra bu şehri yönetenlerdeydi, ama onlar yine ortada yoktu.